Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Okyanus Gizemleri!

Resim
Yaşadığımız bu güzel gezegenimizin Dünya’mızın dörtte üçü suyla kaplı ve buna rağmen  okyanus ların derinliklerini, orada olanları ve yaşayan canlıları çok az tanıyoruz.  Okyanusl arın çok fazla derin olması biz insanoğlunun yüksek basınca karşı hassas olmasından, ek büyük maliyetler ve insan gücü gerektirmesi gibi nedenlerden dolayı maalesef ki  okyanus un büyük bir kısmını ve derinlerde olan biteni keşfedebilmiş değiliz. Biz insanoğlu olarak bu derin suları anlamak için elimizden geldiğince maceralara atılmış ve bazı şeyler yaşamışızdır. Bu süre boyunca yaşadıklarımız, karşılaştıklarımız ve söylentiler dilden dile gelmiş ve hiç unutulmamışlardır. İşte okudukça şaşkına döneceğiniz anlatılar:   Mariana Çukuru  Mariana çukuru, tahmin edebileceğinizden çok daha derin bir nokta çünkü burası tüm  okyanus ların yaklaşık 10.994 metreyle en derin noktası. Yani örnekleyecek olursak; Everest Dağı’nı bu çukura koyarsanız, zirvesinden yüzeye kadar 2146 metre daha yüzmeniz gerekecektir. Burası sad

Peygamberlerin Soy Ağacı Ve Geliş Sıralarına Göre İsimleri İle Tarihleri

Resim
Şecer kelimesi Arapça ağaç demektir. Eşcar ise bu sözcüğün çoğuludur. Bazı kaynaklarda peygamberlerin soy ağacına şecere-i nebi ya da eşcar-ı nebiyye denir. Soy ağacı peygamberlerin ailesini ve hangi soydan geldiğini öğrenmek açısından önemlidir. Bu sayede hangi peygamberin kimden sonra geldiğini ve hangi dönemde yaşadığını öğrenmemiz çok daha kolay olur. Merak eden okurlar için peygamberlerin soy ağacı ve geliş sıralarına göre isimlerini derledik. Dinimize göre ilk peygamber, aynı zamanda yaratılmış ilk insan olan Hz. Adem'dir. Kuran'ı Kerim'de adı geçmemesine rağmen, Hz. Adem'in oğlu Hz. Şit, ikinci peygamber olarak kabul edilir.    Peygamberlerin Geliş Sıralarına Göre İsimleri ve Tarihleri   Kuran'ı Kerim'de peygamberlerin yaşadıkları kıssa şeklinde anlatılır. Tam tarih verilmediği giibi birçoğunda yer adı da geçmez. Bundaki hikmet, tarih ve mekanların değil peygamberlerin yaptığı uyarıların önemli olmasından ileri gelir. Bazı varsayımlara ve çıkarımlara daya

Harput Kalesi

Resim
  Harput Kalesi Antik kent Harput'un mistik atmosferi, Kamos adındaki kötücül bir varlığın hikayesiyle daha da derinleşiyor.  Bu gizemli yaratık bazen iri yarı, bazen de cüce görünüşlü olarak ortaya çıkıyor ve karanlık gecelerde dolaşıyor. Söylentiye göre, yalnız başına uyuyan insanların üzerine bütün ağırlığıyla çöken Kamos, onların çarpılmasına hatta bazen ölmelerine bile neden olabiliyor.  Uykuyla uyanıklık arasındaki insan, onun varlığını hissetse de, hareket edemiyor. Kamos'un başında daima bir börk taşıdığı söyleniyor. Eğer bir insan bu başlığı kapmayı başarırsa, altından yapılmış bir börk büyüklüğünde altın kalacağına inanılıyor. Ancak, Kamos'un izini sürmek herkesin cesaret edebileceği bir şey değil. Zaman zaman kara kedi şeklinde de ortaya çıkan Kamos, bastığı kişinin kanını çekerek damarlarının kuruduğu inancıyla biliniyor.  Evet görüldüğü üzere Türkiye'de birçok paranormal mekân ve efsanevi hikâye bulunmaktadır. Bu yerler genellikle tarihi, kültürel veya dini

Tezveren Baba Türbesi

Resim
  Tezveren Baba Türbesi - Dolapdere Dolapdere bölgesinde yer alan Tezveren Baba Türbesi, en gizemli ve ilginç yerlerden biri olarak kabul ediliyor. Tezveren Baba, Osmanlı İmparatorluğu döneminde şehit düşmüş bir kişi olarak biliniyor. Efsanelere göre Tezveren Baba'nın ayakları yokmuş ve takunyalarını eline takarak dolaşırmış. Bazı anlatımlara göre, türbenin içinde bu takunyaların tıkırtısı duyulabiliyor. Hatta türbeyi ziyaret edenler, Veda Pehlivan adlı kişinin büyükannesi tarafından doğrudan görüldüğünü iddia ediyorlar. Ziyaretçiler, Tezveren Baba'nın ibrikle abdest aldığına inandıkları için yanlarında takunya getiriyorlar.

Cevahir Bedesteni

Resim
Cevahir Bedesteni Kapalıçarşı, bildiğiniz üzere her gün binlerce turisti ağırlamaya devam ediyor. Ancak bizim konumuzla bağlantılı olarak, buraya ezoterik tarikat üyelerinin zaman zaman ziyaret ettiği iddia ediliyor. Tarikat üyeleri inançlarına göre, "Cevahir Bedesteni"nde bulunan bir nokta farklı bir zaman boyutuna açılıyor. Bu sebepten ötürü bazı günlerde gizemli ziyaretçilere ev sahipliği yapıyormuş.

Alman Askerin Evi

Resim
 Alman Askerin Evi Büyükada'nın ücra tepelerinde, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda görev yapmış bir Alman askerine ait olduğuna inanılan ev, karanlık hikayesiyle ünlüdür.  Yokuşlu bir fayton yolculuğunun ardından, korulukların içinde oldukça uzun bir yürüyüşle tepeye ulaşabilirsiniz. Ancak karşınıza çıkan manzara, harabe halindeki kalıntılar, gizemli bahçe kapısı ve ayakta kalan enkaz, cesaretinizi sınamaya yetecektir. Adada yaşayanlar, evin perili olduğuna ve lanetli bir geçmişi olduğuna inandıkları için yıllardır mekâna yaklaşmıyorlar. Özellikle geceleri yakınlarına gitmek, yürekleri ağzına getirebiliyor.

Rum Yetimhanesi

Resim
  Rum Yetimhanesi İstanbul'un Anadolu Yakası'nda bulunan Büyükada'da, Avrupa'nın en büyük ahşap binası olarak bilinen Rum Yetimhanesi bulunmaktadır.  Yaklaşık 110 yıl önce Fransız bir şirket tarafından tamamen ahşap malzemeler kullanılarak otel olarak inşa edilen bu yapı, devrin yöneticilerinin otelin ahlakı bozacağı endişesiyle Osmanlı Padişahı İkinci Abdülhamid tarafından otel olarak kullanılmasına izin verilmeyerek, Patrikhane'ye bağışlanarak yetimhane olarak kullanılmıştır. Bina yıllar içerisinde birçok amaç için kullanılmış, fakat uzun süredir boş durmaktadır. Çıkan bir yangında bazı çocukların yanarak öldüğü söylentisi, çocuk ağlama ve çığlık seslerinin duyulduğu efsanesi bu heybetli yapıyla birlikte anlatılmaktadır. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kuleli Askeri Mektebi bu binaya yerleştirilmiş, yetimhane ise Heybeliada'ya taşınmıştır. Daha sonra işgal kuvvetleri tarafından adaya yollanan Rum göçmenleri barındıran bina, bir dönem Rusya'daki Bolşevik De

Cemil Molla Köşkü

Resim
  Cemil Molla Köşkü Görünüş olarak oldukça zarif bir yer olması sizi kandırmasın Cemil Molla Köşkü de içinde cinlerin ve hayaletlerin yaşadığı söylenen perili köşklerden bir tanesi. Kuzguncuk ile Beylerbeyi arasında yer alan Cemil Molla Köşkü, Boğaz'ın ormanlık alanı üzerinde yer alır ve güzelliğiyle adını İstanbul'un en güzel köşkleri listesine yazdırmıştır. Köşkün yapımı beş yıl sürmüş ve sonuçta ortaya İstanbul'un en iddialı eserlerinden biri çıkmıştır.  Cemil Molla, köşküne kavuştuktan sonra, burayı bir kültür ve sanat merkezine dönüştürmüş ve felsefe, şiir, müzik gibi etkinlikler düzenlemiştir. Ancak Molla ailesinin borcu nedeniyle köşke el konulmuş ve satılmıştır. Sonraki sahipleri de aile içi sorunlar yaşayarak köşkü terk etmiştir. Köşk, uzun süre bakımsız kalmış ve çürümeye başlamıştır.  2000 yılında bir müteahhitlik şirketi tarafından satın alınmış, ancak köşkün sahipleri arasında da sorunlar yaşanmıştır. Kuzguncuk halkı, köşkün yakınındaki mezarlık nedeniyle burad

Perili Köşk

Resim
  Bakırköy - Perili Köşk Bakırköy'ün merkezinde, İstanbul'un en işlek noktalarından birinde bulunan tarihi ahşap bina, yerel halk arasında "Perili Köşk" olarak tanınıyor. Binanın yılda bir kez 5 saniyeliğine ortadan kaybolduğu bile iddia ediliyor ve işin enteresan tarafı ise bölge sakinlerinden bazılarının da bu iddiayı doğrulaması. Bölgede kulaktan kulağa dolaşan hikayeleriyle nam salan bu yapı, 1970'li yıllardan beri gizemli olayların yaşandığı iddialarıyla anılıyor. Ev hakkında en çok duyulan hikâyelerden biri ise daha önce evde yaşayan iki kardeşin ölümünden sonra evin terkedildiği ve mahalle sakinlerinin akşamları evden çığlık sesleri duyduğu iddiası. Hakkında sözlük sitelerinde sayfalarca yorum bulunan ev, hala merak uyandırmaya devam ediyor. Ancak, paylaşılamayan bir miras yüzünden terkedildiği de söylentiler arasında yer alıyor.  Her ne kadar bu iddiaların doğruluğu kanıtlanamamış olsa da, bina hala çevredeki insanların ilgisini çekiyor ve çok mistik bir h

129 numaralı apartman

Resim
  129 numaralı apartman Bir döneme damgasını vuran paranormal olayda iddialara göre Antalya'da bulunan 129 nolu apartmanda dehşet bir olay yaşanır. Antalya'da İşçi Blokları Mahallesi, 1530. Sokak’ta meydana gelen olaya göre, ODTÜ'de okuyan iki kız öğrenci gece yarısı mumlarla ve şamdanlarla şeytani bir ayin gerçekleştirirler.  Apartman sakinlerine göre, ayin sonrası apartmanda deprem olmuş ve eşyalar sarsıntı sebebiyle devrilmiş. Ancak kayıtlara göre o gece bölgede kesinlikle bir deprem olmamış. Kızlar ise ölü bir şekilde bulunmuş. Apartman sakinleri olayın ardından binayı terk etmiş ve uzun bir süre boyunca kimse binaya girmeye cesaret edememiş. Apartmana giren bazı kişiler, olayın ardından camların kendiliğinden kırıldığını ve içeriden tarif edilmesi imkânsız kötü kokuların geldiğini iddia ediyorlar. Sonraki zamanlarda apartmana girenler ise içeride korku hissi ve camların gözleri önünde kırılması gibi tuhaf olaylar yaşadıklarını söylemişler. Aynı zamanda duvarlarda anlay

Davutlu Köyü

Resim
  Davutlu Köyü İddiaya göre, Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Davutlu köyünde tüyler ürperten bir olay yaşanmış.  Anlatılanlara göre, 1989 yılında hava kararmasıyla birlikte cinler köyü işgal etmiş ve köy halkı evlerinden çıkmaya korkar hale gelmiş.  Haber gazetelerde yayınlanınca, olayın araştırılması için bir gazeteci köye gelmiş ve köydeki herkesle röportaj yapmış. Ancak, 11 gün boyunca köyde beklenilenin aksine hiçbir terslik yaşanmamış.  Bunun üzerine, gazeteci H.B. adlı kişi, kamerasını 14 yaşındaki bir çocuğa teslim ederek köyden ayrılmış. Gazeteci, çocuğa yakında geri döneceğini ve geri dönene kadar paranormal olayları kaydetmesini istemiş. Fakat üç gün sonra, aniden jandarmalar H.B.'yi gözaltına almış. Çünkü gazetecinin kamerayı verdiği çocuk da dahil olmak üzere, üç ayrı evde yedi kişi parçalara ayrılarak öldürülmüş. Olaylarla bir ilgisi olmadığı anlaşılan gazeteci serbest bırakılmış. Fakat bu sefer gazeteci de kayıplara karışmış. 3 Şubat 1989'da gazeteci

Sakarya'daki Büyülü Köy

Resim
  Azem Köyü Sakarya il sınırları içerisinde bulunan Azem Köyü korku filmlerine ilham olacak cinsten bir hikâyeye sahip. İddiaya göre bu köye Arapça'da "savunucu" anlamına gelen öyle kuvvetli bir büyü yapılmış ki, 1921 yılında tüm köylü evini yurdunu terk etmek zorunda kalmış. Çünkü bu sebepten ötürü köy cinlerin istilasına uğramış. Köyün Hikayesi Terkedilmiş bir köy 1921 yılına kadar her şey normal giderken, köyde ardı ardına ilginç olaylar yaşanmaya başlar. Geceleri anlam verilemeyen çığlık sesleri duyulur ve köylüler korkarlar. Köylüler, kaynağına ulaşamadıkları bu sesler hakkında araştırmalar yaparlar ve çeşitli teoriler üretirler. Ancak olaylar bununla da sınırlı kalmaz. Hayvanlar birer birer ölmeye başlar ve verimli topraklar verimsiz hale gelir. Bu durum köylülerin geçim kaynaklarının yok olmasına neden olur. Hamile kadınlar art arda düşük yapmaya başlar ve bir kız çocuğu kaybolur. Uzun aramalardan sonra, kız evlerinin kapısında bulunur ancak saçları kazınmış ve göz

Issız Cuma Mezarlığı

Resim
  Issız Cuma Camisi Adını haberlerde çokça duyuran Çanakkale'nin Yenice ilçesinde yer alan ‘Issız Cuma’ cami mezarlığında çözülemeyen bir gizem yatıyor.  1335 yılında yapılan bu cami, etrafında başka bir yapı bulunmamasından dolayı "Issız Cami" olarak adlandırılır. Cami avlusunda yer alan 680 yıllık mezarlık filmlere konu olacak cinsten bir hikâyeye sahip.  Bu mezarlıkta, 52 yıl önce doğum yaptıktan sonra hayatını kaybeden Hatice E.'nin ve doğumundan 20 gün sonra hayatını kaybeden Ayşe bebeğin mezarları bulunur. Issız Cuma Mezarlığı'na yapılan ziyaretlerde ise sıra dışı bir olay yaşanır. Anne ve kızının mezarlarının birleştiği iddia edilir. Evet yanlış duymadınız. Yakınları mezarları birçok kez ayırsa bile, bir süre sonra tekrar birleştiklerine tanık olurlar. Bu olay birkaç kez tekrarlandıktan sonra, anne ve kızın mezarları olduğu gibi bırakılır.  Issız Cuma Mezarlığı (soldaki Emine Ungurlu) Minik bebeğin süt annesi Emine Ungurlu yaşananları şöyle anlatıyor; “Aynı

Çözülemeyen gizem: Flannen Adasındaki bekçilere ne oldu?

Resim
  Yıllardır kimsenin çözemediği Flannen Adası gizemi: İnsanlık tarihinin yakın geçmişinde, 1900 yılında 3 fener bekçisinin sırra kadem basmasının altında yatan sır, bugün bile tam olarak çözülebilmiş değil. 1900 yılında, Dış Hebridler'deki uzak bir İskoç adasına gönderilen üç deniz feneri bekçisi bir anda kayboldu ve bir daha da kimse izlerine rastlayamadı. Flannan Adası Deniz Feneri ekibinin hikayesi, gotik bir gizemin tüm klişelerini çağrıştıran popüler bir hikaye haline geldi  ve oldukça sıradan açıklamalardan gerçekliğin sınırını zorlayanlara ( ve hatta geçenlere ) kadar pek çok farklı açıklama önerildi. Flannan Adası'nda neler yaşandı? 15 Aralık 1900 gecesi, transatlantik vapuru Archtor Flannan Adası yakınından geçti ve deniz feneri karanlık olması sebebiyle bir şeylerin ters gittiğini fark etti. Birkaç gün sonra, haber Kuzey Deniz Feneri Kurulu'na iletildi ve hızla soruşturma için bir ekip gönderildi. Yardım gemisi Noel'den bir gün sonra adaya vardı ve  kaptan Jim

Denizcilikte Aydınlatılamamış 5 Gizemli Olay

Resim
  1- Ourang Medan  | Mesaj: Kaptan dahil herkes öldü 1947  yılında bir Hollanda gemisi olan  Ourang Medan ’dan korkutucu mesajlar alınır. Mesajda “ Kaptan dahil bütün mürettebat öldü. Bende ölüyorum ” yazmaktaydı.  Kurtarma birimleri hemen geminin yerini tespit edip ellerinde ki  Silver Star  isimli kurtarma gemisini yola çıkararak yardım isteyen geminin bulunduğu koordinata ulaştı. Gemiye yapılan bütün çağrılara rağmen cevap alınamayınca ekipten birkaç kişinin gemiye çıkması kararlaştırıldı. Kurtarma  gemisinin filikasıyla yola çıkan ekip gemiye çıktıklarında mürettebatın cesetleri ile karşılaşırlar. Acil durum mesajını gönderen telsiz zabitinin cesedi telsiz odasında bulunur. Olayın en tuhaf yanı ise cesetlerin halleri. Hepsi sırt üstü yatar vaziyette, elleri yukarıyı işaret eder şekilde, ağızları sonuna kadar açık ve yüzlerinde derin bir korku ifadesi. Cesetlerin hiç birisinde darbe yada yaralanma yoktu. Ourang Medan gemisi,  Silver Star  tarafından yedeklenerek limana çekildiği esn